Amatör bir şair,acemi bir ressam,meraklı bir yazar ve bestekâr bir müzisyen...


yurduma ve yarime dair...

30 Ağustos 2009 Pazar

Kürdîlîhicazkâr


I.
Kürdili hicazkar şarkılar
sunuyorum yalnızlığıma
görünen o ki;
yalnızlık da benim kadar
yalnızlık çekmekte
belki de bu yüzden
bir ömürdür
bir baykuş uğursuzluğunca
başucuma tünemekte...
Bir kaç damla sökün eder
gözlerimin hüzün renginden
ve sakınır bakışlarım
etrafımdakilerin gözlerinden
bilmesinler diye kimseler
her akşam üzeri
nasıl bir sessizlik sarar beni
ve nasıl bir işgal altındayım
zerre zerre hücrelerimden...
II.
Yıldırıma uğrayan
bir yaşlı çınar gibiyim
uçsuz bucaksız
bir sahra yerinde
unutulmuş kurutulmuşum öylece
ne tomurcuklarım patlar
ilk yazlara doğrulanda
ne serçeler sevişir üzerimde...
Nasıl da özlemişim
Bir zaman gölgeme çöken
Yorgun ırgat türkülerini
sırtını gövdeme veren
ak sakallıların öykülerini
Biliyorlarmıdır
duyuyorlarmıdır
görüyorlarmıdır ki
bu mahcup sözlerin sahibi;
bir daha görmek için
yanmaya razıdır
güneşlerde güneşlenen
o esmer gülüşlerini?!...
III.
Kalbim azarmaktadır yine
elim ermez ellerin
sıcağını dilemektedir benden
Nicedir Yusuf'un sınavında
Eyyüb'ün sabrındayım
İsavari bir çarmıhtadır beden...
Namlulara gelesin kalbim!
kör hançer paslarına!
sen de bilmezmisin ki;
bin kez ölüp dirilsem de
yetişmem geri almaya
hiç bir yitirdiğimi
ne gelir ki inlesen de
bu kırılası ellerimden?...
IV.
Bir savaşçının
tüfek çatkını bakışlarına kandım
ve ruhum
kavganın halayına durdu
saçlarım ağarıp eksilse
dişlerim seyrelip dökülse
ve gözlerim artık seçip görmese de
Dilim hep o yasak ismin
ilk hecesine vurdu...
V.
Saçlarının karanlığı
yağmur öcesi bir rüzgarın
efil ıslığını taşıyor
ve her uyku öncesi
gelip hayâllerimin
dağlarına çöllerine yağıyor...
Kanmam seni içmelere
billur berrak damlalarından
ne ki dirhem kadar
kuru yanım kalmıyor...
moraran ufuklarda uzaklık
senin akmadığın
bir iklime varıyor...
VI.
Sanki kıyametler kopmakta
her kesin başında
hiç birimiz
bir diğerini görmüyor
Her kes kendi yarasının
acısına kapanmış
her kes bencilliğine kapaklanmış
kimse bir diğerine
selam bile vermiyor
Bir velveledir almış başını
Ana bile anayken
yavrusuna dönmüyor...
VII.
Ey dost!...
ey dost!...
seni çağırıyorum
bırakıldığım ıssızlıktan
Hangi zindanın
izbe mahzenindesin?
Kaç yıllardır
robot gardiyanlar esaretinde?
Unufak olmuş ki duvarlar boyu tutsaklık
gözlerinin gözüpek cesaretinde...
Ömrüm yetecek mi
o güne varmaya?
o gün ki
gözlerim değsin
hasretine yumulduğum gözlerine
sağırlığım yıkılsın
körlüğüm yırtılıp yarılsın
sesine gülüşüne
o dost acısı sözlerine...
*
Bilâl Mardin