Çatılır kaşları karanlıklara
ufka kısılır gözlerinin efkarı
ve sendeler
aniden bir kurşunla
boylu boyunca saçılır
fışkırarak dört bir yana
kızıl kırmızı kanları
çenesi kenetlenir
dişleri kırılasıya gıcırdarlar
avuçlarında
hep çocuk kalacak bir kızın
kömürden koyu saçları
Yumrukları sımsıkılmıştır
ayalarını yarmıştır
diplerinde taze ot
ve toprak birikmiş tırnakları
duyulur duyulmaz
bir söze tiremektedir dudakları
bir yanıyla kana bulanır
bir yanıyla ter
ve göz yaşlarıyla sulanır
esmer karası yanakları...
son bir kez gözler
hüzün dolu bir vedayla
içinde taşıdığı uzakları
bilir ki kanını yerde komazlar
gerisinden gelecek akranları...
*
Bilâl Mardin